2011 Ağustos Vaazı - 1
Sesli Vaazlar
Konusu: RAMAZAN
AYININ FAZİLETİ
بِسْمِ
اللّهِ
الْرَّحْمَنِ
الرّآ حِيمِ يآ
اَيُّهآ أ
للّذِ يِنَ آ
مَنُوا
كُتِبَ عَلَيكُمُ
الصِّيآ مُ .......
قَآ
لَ: كُلُّ
عَمَلِ ابْنِ
آدَمَ لَهُ
اِلاَّ
الصِّيَا مَ,
فَاِ نَّهُ
لِى وَ اَ ناَ
اَ جْزِى بِهِ
Muhterem Kardeşlerim,
Mevlam
nasip ederse, 01 AĞUSTOS 2011
Pazartesi günü Ramazan ayını idrak etmiş olacağız; Pazarı – Pazartesiye
bağlayan gece de ilk Teravih namazı kılınacak ve o gece Sahura kalkılacak,
Niyet edilerek imsak yapılacak yani, Oruç tutmaya başlanmış olunacaktır.
Böylece, Özlemini çektiğimiz; Rahmet,
bereket, mağfiret, hidayet, birlik, barış, huzur ve sağlık ayını idrak etmiş
olacağız.
Aziz kardeşlerim, Nefeslerimiz sayılı
ve insan ömrü çok kısadır. Ömür insanın sermayesidir, her geçen zaman dilimi
ömür sermayesini eksiltmektedir. Bu nedenle zamanımızı en iyi biçimde
değerlendirelim. Bakın geçen sene aramızda bulunan ve beraber ibadet yaptığımız
kardeşlerimizden ahirete göç edenler olmuştur, onlara ve dünyasını değiştiren
tüm kardeşlerimize Allah’tan rahmet dilerim, önümüzde ki Ramazan’a kimin erişip
erişmeyeceğini ALLAH bilir. Bunun için Ramazan ayının her anını iyi
değerlendirelim. Üç hususa devam edelim, 1- Tövbe ve istiğfar edelim, 2- Her
gece ve gündüzü kadir gecesi gibi ihya edelim. 3- Kur’ân-ı kerimi okuyalım,
anlamaya çalışalım ve hayatımıza geçirelim. Resulullah
şöyle buyuruyor :
قَا لَ:
مَنْ فَرِحَ
بِدُ خُو لِ
رَ مَضَأنَ حَرَّمَ
اللَّهُ
جَسَدَهُ
عَلَ
النِّراَ نِ
”kim ki, Ramazan geldi diye sevinir ve ferahlarsa, ALLAH(c.c.), o’nun vücudunu Cehenneme haram kılar” buyurmaktadır.
Sevgili kardeşlerim, Ramazan ayının
Rahmet, mağfiret, Hidayet, bereket ve sosyal yardımlaşma ve dayanışma ayı
olduğunu Peygamberimiz ashabına şöyle beyan etmişlerdir:
قَالَ:يَا
أَيُّهاَ
النَّاَ سُ
قَدأ ظَلَّكُمْ
شَهْرٌ
عَظيِمٌ
مُباَرَكٌ
شَهْرٌ
فِيهِ
لَيْلَةٌ
خَيْرٌ مِنْ
أَلْفِ شَهْر
Selmani
Farisi anlatıyor; Peygamberimiz Şaban
ayının son günün de bize, şöyle buyurdu:
EY İNSANLAR! Bereketli ve büyük bir
ayın gölgesi üzerinize düşmüştür. Bu öyle bir aydır ki onda bin aydan daha
hayırlı olan bir gece vardır. O ÖYLE BİR AY Kİ ALLAH o ayda oruç tutmayı farz
kılmış, gecelerini nafile ibadetle (teravih namazı) ile geçirmeyi teşvik
etmiştir. Kim Ramazan ayında hayır işlerse Ramazan ayı dışında farz bir ibadeti
yapan kimse gibi sevap kazanır. Kim Ramazan ayında bir farz eda ederse ramazan
ayı dışında yetmiş farzı eda eden kimse gibi sevap kazanır.
Ramazan ayı sabır ayıdır. Sabrın sevabı
ise cennettir. Ramazan yardım etme ve ihsanda bulunma ayıdır. Bu ayda mü’minin rızkı artar. Kim bu ayda oruç tutan bir mü’mine İftar yemeği verirse bu, günahlarının bağışlanması
ve cehennem ateşinden azat olmasına vesile olur, iftar verdiği kimsenin oruç
ile kazandığı kadar sevap kazanır, oruç tutanın sevabında da eksilme olmaz.
Sahabe,
“ Ey Allah’ın elçisi! Hepimiz iftar
verecek güce sahip değiliz ki “ dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, “Allah bu
sevabı bir tek hurma veya bir bardak su veya bir içimlik süt ikramı ile de
verir” buyurdu. (Peygamberimiz devam ederek): Ramazan, evveli rahmet, ortası
mağfiret ve sonu cehennem ateşinden kurtulma ayıdır. Kim bu ayda işçinin /
hizmetçisinin işini hafifletirse Allah onu bağışlar ve cehennem ateşinden azat
eder.
(Ey insanlar!) ramazan ayında dört şeyi
çok yapın. Bunlardan ikisi ile Rabbinizi razı edersiniz. Diğer ikisine ise
sizin ihtiyacınız var. Rabbinizi razı edeceğiniz şeyler; kelime i şehadet ve
tövbe istiğfardır. Sizin muhtaç olduğunuz iki şey ise, ALLAH tan cenneti ister,
cehennemden O’na sığınırsınız. Kim oruç tutan bir mümine su ikram ederse ALLAH
da ona benim (Kevser)havuzumdan içirir. Bu havuzdan içen cennete girinceye
kadar bir daha susamaz” buyurmuştur. (MÜNZİRİ,II, 94-
95)
Muhterem Müslüman kardeşlerim,
Ramazan orucu, Bakara suresinin 183-184
ayetlerinin inmesiyle hicretin ikinci yılında Bedir savaşı öncesinde Şaban
ayında farz kılınmıştır. Konunun başında okuduğum ayet de,” Ey iman edenler! (
kötülüklerden ve haramlardan) korunmanız için oruç tutmak, sizden öncekilere
farz kılındığı gibi size de farz kılındı.” Buyrulmuştur. Oruç, fecri sadıktan
güneşin batmasına kadar yeme, içme Ve cinsel ilişkiyi terk etmek suretiyle
tutulur. Kur’an-ı kerimde bismillah , “ femen şehide minkümüşşehre fel yesumhü =içinizden kim bu aya ulaşırsa oruç tutsun “
buyrulmaktadır.
Oruç günahların bağışlanmasına vesile
olur. Resulullah, “ Ve men same Ramazane imanen vahtisaben ğufire lehü ma tekaddeme
min zenbih = kim inanarak
ve sevabını umarak Ramazan orucunu tutarsa ALLAH O kimsenin geçmiş günahlarını
bağışlar” buyurmuştur.
Ayrıca bin aydan hayırlı olan kadir
gecesi de bu ayın içindedir. Diğer taraftan, Kur’ân, Ramazan ayında indirilmeye
başlanmıştır ki, en büyük özellik ve değer bundadır. Allah (c.c.),
bismillah,” Şehru ramadânellezi
ünzile fihilkur’ân ü hüden linnasi ……..=
Ramazan ayı; insanlara yol gösterici doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık
delilleri olarak Kur’ân indirildiği aydır.” Buyruluyor.
Aziz kardeşlerim, Kur’ân, bütün
insanların rehberi, kılavuzu ve yol göstericisidir. Kur’ân son kitaptır,
peygamberimiz son Peygamberdir. Peygamberimiz, miladi 610 yılında Ramazan
ayının kadir gecesinde, HIRADA İBADETLE MEŞĞUL OLURKEN Cebrail, ALAK SURESİNİN
ilk beş ayetini getirmesiyle kur an indirilmeye başlanmıştır
Kardeşlerim, Kur’ân insanları;
dalaletten hidayete, cehaletten ilme, vahşetten medeniyete, zulümden adalete,
hukuka ve hürriyete kavuşturmuştur.
Bu itibarla, mübarek ay ve geceleri
değerlendirelim.
Rabbimin, rahmeti, bereketi ve
mağfireti üzerimize olsun, Amin. Elfatiha.
07 TEMMUZ 2011 Muharrem Çöllü.